Tarih ve toprak ses verirse... Hayaller ve duygular canlanır... Karanlıklar aydınlanır... Gerçekler ortaya çıkar...
30 Haziran 2016 Perşembe
SAYIN İRFAN CAN, KADİRLİ BELEDİYESİNİN KURULUŞ TARTIŞMASINDAKİ GÖRÜŞLERİDİR
1 Haziran 2016 Çarşamba
OSMAN BEY TÜRBESİNİN YANINDAKİ "İNTİKAM" ANITI
-Bursa’da Osman Gazi
Türbesinin yanı başında 11 Eylül 1922 tarihli kitabesi bulunan bir anıt kondu.
-Anıt üzerindeki Türk
ve islam dünyasının ortak işareti olan hilal içine içine “ok” yerleştirildi.
- Anıt kitabesine
Bursa’yı Yunanlılar işgal etmemiş, katliam yapmamış gibi “Osmanlı’dan kurtuluş”
sözleri yazıldı.
-İntikam anıtı ile ilgili eleştiri yazılarından sonra sayın Abdullah GÜL'ün müdahalesi sonucu adı geçen anıt yıktırıldı.
Türbenin yanındaki anıt
Yunan işgal yıllarında düşman çizmeleri altında Osman Bey türbesi
Bursa, Osmanlı’nın
kuruluş dönemindeki tarihi başkenti. Yeşil Bursa’nın da en önemli eserleri
arasında hiç şüphesiz Osman Gazi türbesini de saymak mümkün. Osman Gazi,
Bursa’nın kuşatılması ve fethi esnasında son nefesini vermişti. O’nun naşı
Bursa’da kendi adına yaptırılan türbeye konmuştu. Osman Bey, kendisinden sonra
6 yüzyıl kadar sürecek olan Devlete de isim veren Türkmen beyi idi. O’nun
temellerin attığı Osmanlı Devleti kısa sürede Balkanlar ve Anadolu’da büyümüş,
torunlarının gayretleri ile üç kıtaya da yayılmıştı.
Osman Bey, kendi devletini ve torunlarını kökleri derinlerde olan ulu bir çınara
benzetmişti. Ve öldüğünde de onun adına yaptırılan türbe Bursa için de oldukça
önemli idi.
…
Aradan geçen
yüzyıllar içinde 1919 yılında Bursa Yunan ordusunun işgaline uğradı. Ve o
günlerde Yunan Ordusunun Başkumandanı ve de Hükümetin Başbakanı Venizelos,
tarihlerde Küçük Asya Macerası olarak da
bilinen Batı Anadolu’nun işgalini yönetmişti. Yunan ordusunun işgaline uğrayan
şehir ve köylerde yaşanan zulüm ve faciaları saymakla bitmez.
Venizelos’un oğlu ve
Yunan ordusu subayı olan Sofokles, bir gün Bursa’daki Osman Gazi türbesine
gelerek ayakta ve bir eliyle de türbeyi göstererek içindeki kin ve nefret
duygularını yansıtan fotoğraf çektirmiş ve savaş hatırası olarak de kendi
ülkesine göndermişti.
…
ANIT ÜZERİNDEKİ
YAZILAR
Aradan geçen zaman
içinde Sakarya’da Yunan ordusunun ilerleyişi durduruldu. Bursa 1922 yılında
Türk ordusu tarafından kurtarıldı.
Ve gizli eller
Bursa’daki Osman Gazi türbesinin yanı başına kendi akıllarınca Türkiye
Cumhuriyetini yüceltmek adına bir anıt diktiler. Mermer kaide üzerine yerleştirilen anıtın
üzerinde hilal şekillerinin içinde bir ok ve tepesinde de bir top mermisi
görülüyor. Ve anıt gövdesinde de şu yazılara yer veriliyor:
“Burada yatan
askerlerin şehid düştükleri muharebe öyle mu'azzam bir zaferle nihayet
bulmuştur ki, neticesinde Bursa ikinci def'a fethedilmiş ve kadim Osmanlı
hükümeti nihayet bularak yerine Hükümet-i Cumhuriyemiz te'essüs etmiştir. Bu
şehidler bu eserlerin abide-i mefharetidir. Mukaddes ruhlarına Fatiha. 19
Muharrem 1341- 11 Eylül1338”…
Anıtta yazılı olan bu sözlerin sade Türkçe
ile karşılığı ise şöyledir:
“Burada yatan askerlerin şehit düştükleri savaş öyle büyük
bir zaferle sonuçlanmıştır ki, sonucunda Bursa ikinci defa fethedilmiş (ele
geçirilmiş) ve çok uzun ömür süren/yaşayan Osmanlı Hükümeti son bularak yerine
Cumhuriyet Hükümetimiz kurulmuştur. Bu şehitler iftiharla dikilen bu anıtın
öğünç eseridir. (Hicri)19 Muharrem 1341- (Rumi) 11 Eylül 1338- Miladi 11 Eylül
1922.
Bu anıtı Bursa
şehir merkezine dikilmesini sağlayanlar sanki Bursa’ yı işgal eden yakan yıkan
katliamlar yapan askerleri öldüren Yunan
askerleri değil de tehlikenin kaynağı
Osmanlı görülmüştür.
Hilal içine ok
şekli neden yerleştirilmiştir? Hilal, Türk bayrağında da bulunan İslami bir
sembol değil midir. Osmanlı’nın yükseliş döneminde üç hilalli bayrak vardı. 19.
yüzyıl başlarında hilal ve ön kısmında sekiz parçalı yıldız şekli oldu.
Tanzimatın ilanından sonra da 1840’lı yıllarda
alınan karar gereği Osmanlı bayrağı hilal beş parçalı yıldız ve al renk
kumaş olarak belirlenmişti. Anlamı ise: Hilal, Hz. Muhammed’in Mekke’den
Medine’ye olan hicretini (göçünü) anlatıyordu. Yıldızın beş parçalı olması da
İslamın 5 şartının karşılığı olarak düşünülmüştü. Bayrak’taki al renk ise vatan
müdafaasına katılan şehitlerin kanı gibi düşünülmüştü.
Osmanlı’nın hatırası
olan ay yıldızlı bayrak Türk kurtuluş savaşının da değişmez kutsal milli
simgesi idi. Aynı zamanda Türkiye Devletinin de benimsediği bayrağın kaynağı
idi.
Bursa’da
Osmanlı’nın kurucusu Osman Gazi’nin türbesinin dibinde “Osmanlı’dan intikam
alma amaçlı anıt dikenler, hilalin ortasına ok yerleştirmişlerdi. Hilal’i ok
ile vurarak onun tehlikesini ortadan kaldırıyorlardı! Anıt üzerine yazılan yazının son satırındaki
tarih bölümünde 11 Eylül 1338 tarihinin karşılığı da miladi olarak 11 Eylül
1922’ye denk geliyordu. Bu tarihte henüz Cumhuriyet rejimi ilan
edilmemişti. Bu anıtı Osman Gazi’nin
anıtının dibine dikenler “Cumhuriyetçi görünerek” Osmanlı’dan intikam almak
isteyenlerdi. Cumhuriyetçi olmak halkın inandığı dini, tarihi kültürel
değerleri yok sayarak baskı altına almak mıydı! Birileri Cumhuriyetçilik
oynayarak veya gizli bir düşüncenin temsilciliğini mi yapıyordu?
………………………………………………………
YAHUDİ ASILLI "BARZANİ" AŞİRETİ TARİH SAHNESİNDE
1948 yılında İsrail
Devleti’nin kurulmasından sonra izleyen yılarda ABD ve İsrail, Irak’taki
Barzanilerin liderliğinde süren Kürt siyasi harekatına destek verdiler.
-Molla Mustafa
Barzani’nin 1957 yılında İsrail’i ziyareti ve yapılan gizli anlaşmalarla
İsrail’in Irak’taki çıkarları uzun vadeli olarak desteklenmiştir.
-İsrail, 2009
yılından itibaren Türkiye ile gerginleşen siyasi ilişkilerinden dolayı PKK
eylemlerine arka planda destek vermektedir.
-PKK’ya karşı kendi
topraklarını koruyamayan Türkiye topraklarında “İSRAİL DEVLETİ” kurulmuş
olacaktır.
-İsrail Savunma
Bakanı Şaul MOFAZ, 2009 yılında Irak’ı ziyaret ederek kendi ataları ve
akrabaları ile tanışmıştır.
-Tarihi
belgeler,Barzani ailesinin kökenlerinin kripto Yahudi (gizli Yahudi) olduğunu
göstermektedir.
Yahudi asıllı Barzaniler mezarlığı, Kudüs
İsrailli ajanlar,Barzaniler arasında, 60'lı yıllar
Tarih sahnesindeki aktörlerin hareketlerini belirleyen en
önemli güç kaynağı yaşanmış tarihin
hafızası olan belgelerdir. Bu sözlerden
sonra hemen şu bilgileri verelim:
-İsrail Devleti
1948 yılında kuruldu. Ve kısa sürede Irak’ta yaşayan Yahudi asıllı aileler
İsrail’e göç ederek yerleşti. Günümüzde İsrail’de yaşayan Kürdistan
Yahudilerinin sayısı 250.000 civarındadır.
-İsrail Savunma
Bakanı Şaul Mofaz, 2009 yılında Irak’ı ziyaret ederek kendi atalarının yaşadığı
topraklarda akrabalarını ziyaret ederek hasret gidermiştir.
-İsrail’in
kahramanlar tarihinde en önemli isimlerinden birisi de Irak Yahudilerinden olan
Moshe Barzanidir.1928-1947 yıları arasında yaşayan Moshe Barzani, Irak’da faaliyet
gösteren Yahudi silahlı “Lehi” örgütünün üyesi idi. İngiliz sömürge yönetimi
tarafından yaptığı sabotajlar ve öldürmelerden dolayı idama mahkum edildi ve
infaz gerçekleştirildi. Moşhe Barzani’nin mezarı günümüzde Kudüs’teki
Zeytindağındadır.
İsrail. 1950’li
yılardan başlayarak sonraki yılarda Molla Mustafa Barzani’nin liderliğinde
devam eden Irak yönetimine karşı isyan ve savaş harekatını daime
desteklemiştir.
Molla Mustafa Barzani,1967 yılında İsrail’e bir gezi yaptı.
Ve İsrail Savunma Bakanı Moşhe Dayan ile görüştü. Barzani, bu ziyaretinin
anısına “Kürt hançeri” hediye etti. Ve Kerkük’teki petrol rafinerilerinin
bulunduğu bölgenin ayrıntılı haritasını verdi. Ve1967 yılında İsrail destekli
bir operasyon sonucu Kerkük rafinerisi bombalanarak çalışmaları durduruluyor.
Molla Mustafa
Barzani ile Moşhe Dayan’ın bu gezi anısına çekilmiş fotoğrafları bulunmaktadır.
Molla Mustafa
Barzani’de sonra oğlu Mesut Barzani’de siyasi mücadelesini sürdürürken ABD ve
İsrail’in doğrudan desteğini almıştır.
Saddam yönetiminin Küveyt’e müdahalesi ve arkasından Irak’ın kuzeylinde
ABD korumasında bir Kürt otonom bölgesinin ortaya çıkarılması ve en sonunda da
ABD’nin Irak’a müdahalesi ve Saddam rejiminin devrilmesi ile birlikte “IRAK
KÜRDİSTANI” yönetiminin kurulması birbirini izlemiştir.
Özetle söylemek
gerekirse 2009 yılında İsrail’in Gazze’ye saldırısı ve sonrasında Tayip
Erdoğan’ın “one minute” çıkışı ile devam eden ve İsrail ile çatışmaya dönüşen gelişmelerle birlikte PKK
terörü artarak Türkiye’nin gündeminin en önemli sorunu haline getirilmiştir.
Her geçen gün
mevzi kaybeden Türkiye, “İç savaş” ve bölünme tehlikesi ile karşı
karşıyadır. İsrail, Türkiye’nin yumuşak
karnı olan “Kürt sorununu” dolaylı yolardan destekleyerek Türkiye’yi kaos
ortamına sürükleyen bir çalışmanın da içindedir. Irak’ın kuzeyini ve
Türkiye’nin Güneydoğusunu içine alan Kürt yönetimlerinin güçlendirilmesinin
kısa açıklaması: “ Türkiye topraklarında ve Irak’ın kuzeyinde yeni ve büyük İsrail’in
kurulması” anlamına gelir…Bu düşünceler Tevrat’ta açıklanan Fırat ile Nil
arasındaki toprakların Yahudi anavatanı sayılması düşüncesinin de
canlandırılmasıdır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)