12 Ağustos 2016 Cuma

İNGİLİZLERİN DÜNYA TARİHİ KİTABININ KAHRAMANI AJAN LAWRENCE'NİN SIRITAN RESMİ

                             
                                             İngiliz tarih yazarlarının hazırladığı Dünya Tarihi Ansiklopedisi kitabının içinde ve son sayfalarda Osmanlı ile ilgili bilgiler verilirken casus Lawrence'nin Arap kıyafetli ve ayakta durur sırıtır bir resmine yer verilmiş.  1916 yılında Arap isyancıları yönettiği ve birkaç bir Arap savaşçı ile Osmanlı ordusunu yenilgiye uğrattığı hakkında açıklamalara da yer verilmiş.
     Tarihi konuları objektif olarak göremeyen Batılı tarihçiler için Çanakkale'nin, Türk kurtuluş Mücadelesi ve Atatürk'ün faszla bir önemi yok. Yazdıkları tarih kitabının konuları içinde bile isimlerinden bahsedilmiyor.  Batı'nın Türklere bakış açısının bir ürünü olan bu kitaplarda yer alan bilgiler yaşadığımız coğrafyada gözü olanların bilinç altında yaşattığı düşüncelerin de yansıması olarak görülebilir.
............................................................................................................................................................



11 Ağustos 2016 Perşembe

İNGİLİZ TARİHÇİLERİN BİLİMSEL NAMUSU

                                   
                                       İngiltere'den ziyaretime gelen bir hemşerimizin hediye ettiği Tarih kitaplarını incelemek üzere kapağını açtım. Sayfalarını da çevirdim. Kitabın kapağında "Dünya Tarihi Ansiklopedisi" Türkçe anlamlı yazı vardı. Ve kitap 250 sahife idi. Baskı tarihi de 2000 yılı idi. Baskı kalitesi, sayfa düzeni, içinde yer alan resim ve belgeler bakımından da çok başarılı bir yayın olarak görülüyordu.
    kitabın sayfalarını baştan sona gözden geçirdiğimde hayal kırıklığına uğradım. Türklere sadece 2 sayfa ayrılmıştı. Bunun da 1 sayfasında Osmanlı, diğer sayfasında da İran'daki Safevilere yer verilmişti.
     Türkler ile ilgili sayfanın göbeğinde de 1571 yılında Osmanlı donanmasının İnebahtı'da yenilgisi anlatılıyordu. Bunun dışında ne İpekyolu tarihinde ve ne de İslam tarihi ile eşleşen dönemde Selçuklu ve Osmanlı'ya yer verilmemişti. 1.Dünya Savaşı kısmında da Türkler yoktu. Özetle söylemek gerekirse bilimin merkezi ve medeni görünen Batı'nın bir ülkesi İNGİLİZ TARİHÇİLER, dünya tarihinin sayfaları arasında Türkleri görmek istememişlerdi.
    Oysa bilimsel ahlak ve bilim namusu, olaylara ön yargısız, gerçekçi bakmayı gerektiriyordu.
   Baskı kaliteis bakımından çok başarılı olan kitap içinde İngiltere'nin dünyayı yönetmesi düşüncesi ön planda tutulmuştu. İngilizler akıllı, efendi ve güçlü, geri kalmış diğer toplumlar da onların önünde diz çöken itaatkarlar durumunda olan yaratıklar idi.  Ve bu kitap bu haliyle bilimsel namusun rafa kaldırıldığını gösteriyordu.
                                       Osmanlı'nın İnebahtı yenilgisini anlatan bilgiler

                                                 Osmanlı'yı anlatan kısa yazı
                                        Dünya Tarihi Ansiklopedisi kitabı

1 Ağustos 2016 Pazartesi

"UYDURMA" MAGARSUS İSMİNİN "VANER OLDUĞUNU" AÇIKLAYAN 1214 TARİHLİ BELGEDİR

                               -Osmanlı'nın son dönemleri 1800'lü yıllardan sonra Adana Yüreğir Ovası deniz sahilindeki harabe şehrin "MAGARSUS" olduğu Batılı orientalist, gezgin ve arkeologlar tarafından "tahmini olarak" uyduruldu. 
     Magarsus isminde bir antik kentinin olduğu hakkında tarihi belgeler günümüze kadar da bulunamadı. 
                              -Osmanlı Arşivinde Kanuni Sultan Süleyman dönemi Adana Sancak Tapu Defterlerinde Yüreğir Nahiyesi deniz sahilinde Vanir isminde bir şehrin bulunduğu bilgilerine ulaşıldı. 
                             Fransız Orientalist LANGLOİS, 1852/53 yıllarında antik kilikya'yı (Çukurova) bir baştan bir başa dolaştı. Batııl ülke Arşivlerine girdi. Ve 1863 tarihinde CARTULAİRE isimli belgelern kitabını yayınladı. Adı geçen kitapda "Melon toprakları içinde Vanrerium?Vaner" şehrinin bulunduğu belgesini yayınladı. 
                          Bahsi geçen belge Kilikya Ermeni Kralı II.Leon'un Hospitalier Şövalyelerine verdiği  Nisan 1214 tarihli ticari imtiyaz anlaşması idi. 




31 Temmuz 2016 Pazar

SARKEOLOG FATİH ERHAN, ATHENA MAGARSİYA TAPINAĞI'NI BULDU MU?






-Çukurova Yüreğir Ovası güneyi deniz kıyısında ve tarihi fenar yakınındaki tepelik alanın isminin 16. yüzyıl  Kanuni dönemi Osmanlı Arşiv Tapu defterlerinde VANİR olduğunu MAGARSUS isimli antik kent isminin de "Uydurma" olduğu gündeme geldi.  
-Basında gündeme gelen tartışmalardan sonra  MAGARSUS antik kent kazı sorumlusu sayın Fatih ERHAN'ın 14 Nisan 2016 tarihinde basına yansıyan açıklandı
.....................................



MAGARSUS’TA HEYECANLI BEKLEYİŞ
IHA
10 Nisan 2016 - 13:18
·         Milliyet.com.tr

Adana’nın Karataş ilçesinde kazı çalışmalarının hızla devam ettiği Magarsus Antik Tiyatrosu, turizme çok ciddi katkılar sağlayacak ‘ören yeri’ statüsü almaya hazırlanıyor. Titizlikle sürdürülen çalışmalar tamamlandıktan sonra tarih fışkıran bölgedeki diğer alanların kazılması planlanıyor.
Tarihi M.Ö. 5 ve 4. yüzyıllara dayanan Magarsus Antik Kenti’nde Kültür ve 
Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Adana Müze Müdürlüğü başkanlığında 2013 yılında başlayan kazılar, hız kesmeden devam ediyor. Topraklarından tarih fışkıran Karataş’taki antik Magarsus’ta sürdürülen çalışmalarda tiyatronun oturma basamaklarındaki çalışmalar neredeyse tamamlandı. Orkestra ve sahne binasındaki kazıların da tamamlanmasıyla restorasyon ve konservasyon çalışmaları gerçekleştirilecek.
Antik tiyatroda incelemelerde bulunan Adana İl Kültür ve Turizm Müdürü Sabri Tari, Adana Müze Müdürü Nedim Dervişoğlu ve Kazı Danışmanı Dr. Fatih Erhan, çalışmalar hakkında bilgiler aktardı. İl Kültür ve Turizm Müdürü Sabri Tari, çalışmalar tamamlandıktan sonra karşılama ünitesi yapılacağını ve ören yeri statüsü için gerekli başvuruları gerçekleştireceklerini açıkladı. Ören yeri statüsünün bölgenin kalkınmasıyla birlikte kültür ve turizme katkı sağlayacağını kaydeden Tari, “Deniz, kum, güneş ve kültürle birleştiği bir bölgedeyiz. Başvurumuzun kabul edileceğine inanıyoruz. Çünkü bölge, potansiyel olarak bir nevi açık hava müzesi konumunda. Şu anda lokal bir şekilde sadece antik tiyatroda çalışma yapıyoruz ancak kazı alanı genişleyecek. Valilik olarak hazırladığımız stratejik planda 2017 ve sonrasında bu bölgenin turizm hareketliğinin artmasını öngörüyoruz. Ören yeri statüsüyle birlikte belki 
Efes, Side, Manavgat kadar olmayabilir ama iç turizmde çok ciddi hareketlilik olacağına inanıyoruz” diye konuştu.

“TURİZM AÇISINDAN ÖNEMLİ BİR DURUM”

Kazı Danışmanı Dr. Fatih Erhan ise yön levhalarının yapıldığını, karşılaşma ünitesi çalışmalarının da bu yıl içerisinde tamamlanacağını vurgulayarak, “Kentte yapılan bu bilimsel çalışmaları kurumsallaştırma yönünde atılmış çok büyük bir adım. Ören yeri statüsü kazandıktan sonra turizm açısından ultra önemli bir durum. Özellikle kazı açısından önemli katkı sağlayacak. Çünkü halihazırda Magarsus kentinde şuan toprak üzerinde bile tespiti yapılmış tiyatro dışında 
Athena Magarsia Tapınağı, stadion, sarnıçlar, hamamlar, Ortaçağ kalesi ve oldukça devasa bir kent suru kalıntıları toprak yüzeyinde görülüyor” dedi.

MAGARSUS ANTİK KENTİNİN TARİHİ

Antik Magarsus’un tarihi hakkında da bilgiler aktaran Dr. Erhan, şöyle devam etti:
“İlk başta Yunanlar’ın hakimiyetinin görüldüğü kent bir dönem Pers yönetiminde kalmış. Büyük İskender 330 yılında İssos’ta Pers kralını yenerek bölgeye hakim oluyor. M.S. 2’nci yüzyılda yaşamış olan antik coğrafyacı Arianos’un aktardığına göre; Büyük İskender bölgeye geldiği zaman hemen bulunduğumuz alanın kuzeyindeki alandan akan 
Ceyhan Nehri’nin üzerine bir köprü inşa ettirip önce Magarsus kentine geldiği, antik tiyatronun 200 metre kuzeyindeki Athena Magarsia Tapınağı’nı ziyaret ettiği, sunularda bulunduğu, daha sonra kentin efsanevi kent kurucusu Anflakos’un mezarını ziyaret ettiği, sonra da buraya çok yakın olan Mallos’a geçtiği aktarılır. Şu ana kadar yapılan araştırmalara göre kentin tarihi bundan sonra Selekos Krallığı hakimiyetinde kalmış. Daha sonra da Roma denetimine girmiştir. Roma denetimi bölgede M.S. 260 yılına kadar devam etmiş, ardından Doğu Roma İmparatorluğu bölgede hakimiyete başlamış. 4 ve 7. yüzyıllar arasında Bizans hakimiyeti, 8 ve 10. yüzyılda İslami seferlerle Abbasi dönemi yaşanmış. 10. yüzyıldan itibaren tekrar Bizans hakimiyeti başlamış fakat 12, 13, 14. yüzyıllarda Memluk hakimiyeti ortaya konulmuş. Daha sonra 15. yüzyılda Osmanlı’ya bağlı Ramazanoğlu Beyliği hakimiyetini görüyoruz. Daha sonra da doğrudan Osmanlı’ya bağlanıyor ve günümüze kadar tarihsel süreci geliyor.”
.............................................................................................
                                                                            1




..............................................................................................................................................................

                           MAGARSUS ANTİK KENTİNİN İSMİ "VANİR" Mİ? 

 


                        Tarihçi Cezmi YURTSEVER, Vanir harabe şehri ile ilgili belgeyi gösteriyor. 
                                1572 Tarihli       Osmanlı Tapu Defterinde Vanir Şehri ile ilgili yazılı olanlar 

Tarihçi Yılmaz Kurt, Çukurova Tarihi ile ilgili olarak  16. yüzyıl Osmanlı dönemi Arşiv belge ve defterlerinin  çevirisi ve yayınlarını yaparak bölge tarihinin karanlıkta kalan kaynaklarının aydınlanmasına büyük katkılar sağlıyor. Adana Sancağı'nın 1525, 1547, 1572 yıllarına ait Tapu-Tahrir defterlerinin de Türk Tarih kurumu tarafından yayınlanması ve bilgilerin kamuoyu ile paylaşılması önemli bir olay. Bütün bu çalışmalarından dolayı sayın Prof.Dr.Yılmaz Kurt'a teşekkürü hak etmiştir.
    Ancak sayın Kurt, 1572 tarihli Adana Sancak Tapu Defterinin okunması esnasında o yıllarda Yüreğir'e bağlı olan mezra ve köy  isimlerinin okunmasında  "Vanir şehri" kelimesini "Vanir nehri" okumasından dolayı bilmeyerek bir yanlış okumaya imza atmış olmasına rağmen aynı belgenin dikkati okunması sonucu  bilim dünyasının MAGARSUS olarak bildiği antik şehrin isminin gerçekte VANİR olduğu gerçeğinin de ortaya çıkmasını sağlamıştır.
    Adı geçen 1572 tarihli defterde Yılmaz Kurt'un Vanir ile ilgili çevirisi:
   "Mezburlar Yüreğir Nahiyesinde Vanir nam viran nehir kurbunda Od Kalesi demekle maruf iskeleye bazı evkatte  küffar gemileri çıkub ..." (Bak. Yılmaz Kurt, 1572 Tarihli Adana Sancağı Mufassal  Defteri,Ankara-2005, s. 127)
      AYNI BELGENİN DOĞRU OKUNMASI
     Adı geçen belgenin doğru okunması sonucudur:"Mezburlar Yüreğir Nahiyesinde Vanir nam viran şehirkurbunda Od Kalesi demekle maruf iskeleye bazı evkatte  küffar gemileri çıkub ..."
    Günümüz Türkçesine çevrilmesidir. "Bahsedilenler Yüreğir Nahiyesinde Vanir ismindeki   harabe şehir  yakınında ATEŞ KALESİ (Od Kalesi) demekle bilinen iskeleye bazı zamanlarda kafir gemileri çıkıp..."
   
    Yüreğir Ovasında ve deniz kıyısında  Piri Reis'in haritalarında da bahsedilen OD KALESİ,  sahildeki tepe üzerinde ışık saçan deniz fenerinden isim almıştır. Kalenin önünde antik Kilikya'nın en işlek deniz limanı kalıntıları vardır. Od Kalesi yanındaki harabe şehrin isminin VANİR olduğu Osmanlı'nın 1572 tarihli Adana Sancak Defterine de yazılmıştır.  Osmanlı Arşivinde bulunan 1525,1530,1547 yıllarında tutular Tapu defterleri ve Vanir ile ilgili valilik yazışma belgelerinde de bilgiler vardır.
    Vaner şehri, arkeoloji ve bilim dünyasına  yanlış isim tanımlaması yapılarak MAGARSUS olarak açıklanmıştır.  Görüştüğüm arkeologlar ve yöre tarihine ilgi duyanlar da MAGARSUS ismini doğrulayan her hangi bir belgenin  bulunmadığını, konunun tartışmalı olduğu görüşlerini açıklıyorlar.
     KÜLTÜR BAKANLIĞI, ADANA VALİLİĞİ, ADANA KÜLTÜR MÜDÜRLÜĞÜ VE ARKEOLOJİ DÜNYASINA ÇAĞRIMDIR

     Batılı orientalistler ve arkeologların "tahmini" uydurma görüşlerine dayanılarak Karataş deniz sahilinde ve fener yakınında bulunan kale ve çevresindeki harabelik şehre MAGARSUS ismi verilmiş, günümüze kadar da  bu isimle tanıtımlar yapılmıştır. Son yıllarda MAGARSUS Antik KENT TİYATRO kazıları devam eder ve bu tarihi şehrin gerçekleri gün ışığına çıkarılırken kimliğine esas olan MAGARSUS isminin en kısa zamanda değiştirilmesi gerekmektedir. Bu konuda  KÜLTÜR BAKANLIĞI, ADANA VALİLİ, ARKELOJİ VE BİLİM DÜNYASININ  çalışmalar başlatarak gerçekleri bilim dünyası ile paylaşmaları gerekmektedir.   Cezmi YURTSEVER, Tarihçi ,22 Temmuz 2016,Cuma
.............................................................................................................................................................




                               Sayın Tarihçi Yılmaz Kurt'un çevirisinde  Vanir nehri çevirisi

                                                1572 tarihli Adana Sancak Defteri yayını. 

30 Temmuz 2016 Cumartesi

"UYDURMA" MAGARSUS ANTİK KENT İSMİ TARİHİ PARA KOLLEKSİYİONLARINDA BİLE GEÇMİYOR.

                                         

                                         Tarihi ismi ile Kilikya olarak da bilinen bölgedeki Antik kentler içinde gösterilen MAGARSUS ismi ile basılmış paralar, Konu ile ilgilenen çevcrelerde bir anlam ifade etmiyor.
                                         -Çünkü Kilikya'da MAGARSUS ismi para basılan bir antik kent yok sayılıyor.
                                          -Tarihçi Cezmi YURTSEVER, günümüzde KARATAŞ yakınlarındaki tepelik alanda bulunan harabe şehir kalıntısının asıl isminin de VANİR olduğunu Osmanlı belgelerini kaynak göstererek açıklıyor.
                 -Magarsus antik kentinin "uydurma" olduğu görüşleri kamuoyunda tartışılıyor.
                                          Kilikya'nın Para basılan kent isim listesidir.


29 Temmuz 2016 Cuma

İŞTE MAGARSUS İSMİNİ "UYDURAN" ERMENİ PAPAZ ALİSHAN LEON

   


     Günümüzde Karataş sınırları içinde bulunan tarihi MAGARSUS antik ismi ile de tanımlanan arkeolojik şehir ile ilgili olarak yapılan araştırmalarda ilginç bilgilere ulaşılmıştır.
Osmanlı'nın son döneminde ve 19.yy sonlarında MAGARSUS Antik kenti ile ilgili arkeolojik kazı çalışmaları ve bilgilere yer veren kişi Ermeni papaz Leon Alishan'dır.  İtalya'nın Venedik şehri yakınlarındaki Ermeni MEKHİTARİEST Manastırı'nın önde gelen rahiplerinden olan  ALİSHAN, Adana'ya gelmiş, bölgenin tarih ve coğrafyası hakkında bilgiler toplamıştır. Elde ettiği bilgileri 1899 yılında  "SİSSOUAN,-ARMENO-CİLİCİE" adıyla yayınlamıştır.
İlginç olanı ise Alishan, adı geçen çalışmasında Karataş yakınlarındaki MAGARSUS olarak isimlendirdiği antik kent hakkında harita üzerinde bilgiler de vermiştir. Şehirdeki tiyatro, tapınak ve sur duvarları adı geçen haritada görülmektedir.
Alishan, adı geçen tarihi şehre MAGARSUS ismini verirken aynı zamanda İskenderun Körfezine de ERMENİSTAN KÖRFEZİ diye isim verecek kadar "hayali Ermenistan" davası peşinde koşan bir papazdır. Aynı zamanda tarih meraklısı, arkeolog ve de kitap yazarıdır.

Tarihçi Cezmi YURTSEVER, Batılı çevrelerin Ermenilerin MAGARSUS ismini verdiği antik kent ile ilgili görüşlere kuşku ile bakmış. Osmanlı Arşivinden elde ettiği belgelere göre adı geçen antik kentinin VANER olduğu görüşlerini açıklamış, olayı bütün yönleri kamuoyunda tartışmaya açmıştır. 
..........................................................................................................................
ALİSHAN'IN "KİLİKYA ERMENİSTANI" İSİMLİ KİTABINDAKİ  BİLGİLER VE BELGELER 










...........................................................................................................................................

TARİHÇİ CEZMİ YURTSEVER'İN "UYDURMA" VANER ŞEHİR İSMİNİN GERÇEKTE "VANİR"Olması ile ilgili Osmanlı Arşiv Belgelerini Açıklaması 

 


                        Tarihçi Cezmi YURTSEVER, Vanir harabe şehri ile ilgili belgeyi gösteriyor. 
                                1572 Tarihli       Osmanlı Tapu Defterinde Vanir Şehri ile ilgili yazılı olanlar 

Tarihçi Yılmaz Kurt, Çukurova Tarihi ile ilgili olarak  16. yüzyıl Osmanlı dönemi Arşiv belge ve defterlerinin  çevirisi ve yayınlarını yaparak bölge tarihinin karanlıkta kalan kaynaklarının aydınlanmasına büyük katkılar sağlıyor. Adana Sancağı'nın 1525, 1547, 1572 yıllarına ait Tapu-Tahrir defterlerinin de Türk Tarih kurumu tarafından yayınlanması ve bilgilerin kamuoyu ile paylaşılması önemli bir olay. Bütün bu çalışmalarından dolayı sayın Prof.Dr.Yılmaz Kurt'a teşekkürü hak etmiştir.
    Ancak sayın Kurt, 1572 tarihli Adana Sancak Tapu Defterinin okunması esnasında o yıllarda Yüreğir'e bağlı olan mezra ve köy  isimlerinin okunmasında  "Vanir şehri" kelimesini "Vanir nehri" okumasından dolayı bilmeyerek bir yanlış okumaya imza atmış olmasına rağmen aynı belgenin dikkati okunması sonucu  bilim dünyasının MAGARSUS olarak bildiği antik şehrin isminin gerçekte VANİR olduğu gerçeğinin de ortaya çıkmasını sağlamıştır.
    Adı geçen 1572 tarihli defterde Yılmaz Kurt'un Vanir ile ilgili çevirisi:
   "Mezburlar Yüreğir Nahiyesinde Vanir nam viran nehir kurbunda Od Kalesi demekle maruf iskeleye bazı evkatte  küffar gemileri çıkub ..." (Bak. Yılmaz Kurt, 1572 Tarihli Adana Sancağı Mufassal  Defteri,Ankara-2005, s. 127)
      AYNI BELGENİN DOĞRU OKUNMASI
     Adı geçen belgenin doğru okunması sonucudur:"Mezburlar Yüreğir Nahiyesinde Vanir nam viran şehirkurbunda Od Kalesi demekle maruf iskeleye bazı evkatte  küffar gemileri çıkub ..."
    Günümüz Türkçesine çevrilmesidir. "Bahsedilenler Yüreğir Nahiyesinde Vanir ismindeki   harabe şehir  yakınında ATEŞ KALESİ (Od Kalesi) demekle bilinen iskeleye bazı zamanlarda kafir gemileri çıkıp..."
   
    Yüreğir Ovasında ve deniz kıyısında  Piri Reis'in haritalarında da bahsedilen OD KALESİ,  sahildeki tepe üzerinde ışık saçan deniz fenerinden isim almıştır. Kalenin önünde antik Kilikya'nın en işlek deniz limanı kalıntıları vardır. Od Kalesi yanındaki harabe şehrin isminin VANİR olduğu Osmanlı'nın 1572 tarihli Adana Sancak Defterine de yazılmıştır.  Osmanlı Arşivinde bulunan 1525,1530,1547 yıllarında tutular Tapu defterleri ve Vanir ile ilgili valilik yazışma belgelerinde de bilgiler vardır.
    Vaner şehri, arkeoloji ve bilim dünyasına  yanlış isim tanımlaması yapılarak MAGARSUS olarak açıklanmıştır.  Görüştüğüm arkeologlar ve yöre tarihine ilgi duyanlar da MAGARSUS ismini doğrulayan her hangi bir belgenin  bulunmadığını, konunun tartışmalı olduğu görüşlerini açıklıyorlar.
     KÜLTÜR BAKANLIĞI, ADANA VALİLİĞİ, ADANA KÜLTÜR MÜDÜRLÜĞÜ VE ARKEOLOJİ DÜNYASINA ÇAĞRIMDIR

     Batılı orientalistler ve arkeologların "tahmini" uydurma görüşlerine dayanılarak Karataş deniz sahilinde ve fener yakınında bulunan kale ve çevresindeki harabelik şehre MAGARSUS ismi verilmiş, günümüze kadar da  bu isimle tanıtımlar yapılmıştır. Son yıllarda MAGARSUS Antik KENT TİYATRO kazıları devam eder ve bu tarihi şehrin gerçekleri gün ışığına çıkarılırken kimliğine esas olan MAGARSUS isminin en kısa zamanda değiştirilmesi gerekmektedir. Bu konuda  KÜLTÜR BAKANLIĞI, ADANA VALİLİ, ARKELOJİ VE BİLİM DÜNYASININ  çalışmalar başlatarak gerçekleri bilim dünyası ile paylaşmaları gerekmektedir.   Cezmi YURTSEVER, Tarihçi ,22 Temmuz 2016,Cuma
.............................................................................................................................................................




                               Sayın Tarihçi Yılmaz Kurt'un çevirisinde  Vanir nehri çevirisi

                                                1572 tarihli Adana Sancak Defteri yayını. 

28 Temmuz 2016 Perşembe

MAGARSUS KAZI HEYETİ LÜTFEN TANITIM LEVHASINDAKİ "OSMANLI HAMAMI" YAZISINI KALDIRINIZ

                                           
                                             "Uydurma" MAGARSUS antik kenti kazı merkezindeki tanıtım levhasında OSMANLI HAMAMI yazısı 
...................................................................................................................................................


Tarihi belge ve bilgilerin doğrulamadığı, ancak Osmanlı'nın son döneminde Almanların uydurduğu MAGARSUS antik kent isminin yansıdığı Adana Karataş'taki antik kent kazı çalışmalarının yapıldığı alanla Kültür Bakanlığı ve Adana Valiliği adına bir tanıtım levhası var.
Adı geçen levhaya dikkatle bakınca antik kentin orta yerinde kırmızı  renkli yazı ile OSMANLI HAMAMI yazısı yerleştirilmiş. Bu açıklamanın gerekçesi olarak adı geçen antik kent merkezinde Osmanlı döneminde bir hamam kalıntısının olması lazım. Ve bu kalıntının da tarihi eserler tespit uzmanlarınca yapılması, fotoğraflanması, bilimsel açıklanması gerekir
.
ANTİK KENTTE OSMANLI HAMAMININ OLMASI MÜMKÜN DEĞİL!


   Oysa, Karataş'ta tarihi OD KALESİ'nin bulunduğu yerde  Kanuni sultan Süleyman dönemine ait Adana Tapu defterlerinde VANİR ismindeki harabe şehir hakkında kayıtlar vardır.
Piri Reis'in 1520'li yıllarda çizdiği Adana haritasında deniz kıyısındaki OD KALESİ için "harabe şehir" açıklaması yapılmıştır.
Osmanlı Adana Sancağı ve bu arada Yüreğir Ovası'nın deniz kıyısında bulunan coğrafyayı 1516-1922 yılları arasında idare etmiştir. Osmanlı Arşivinde bulunan yaklaşık 200 milyon belge içinden Karataş Od Kalesi veya VANİR harabe şehirde yerleşim (iskan) hareketi ile ilgili bilgiler yoktur. Sadece belgelerde "harabe şehir, harabelik mezra" açıklamalarına yer verilmiştir. Osmanlı kendi idaresine aldığı topraklarda kendine özgü şehir hayatını canlandırır. Öncelikle şehir merkezinde bir cami ve çevresinde onu tamamlayan yapılar medrese, han, hamam, çarşı, ev  olması lazım. 1516 yılından 1922 yılına gelinceye kadar VANİR  harabe şehri sessiz ve bütün sırlarını koynunda barındıran bir yerdir.

    Adı geçen VANİR antik kentinde bir Osmanlı hamamının olması da mümkün değildir. Bu bilgiler ışığında "Uydurma" MAGARSUS antik kent kazısı yapanlar lütfen hatalı bilgilere yer verilen tanıtım levhasını değiştiriniz. 






magarsus tartışmaları dünyanın gündeminde


                               Tarihçi Cezmi YURTSEVER'in Karataş'taki antik kentin isminin MAGARSUS olduğunun uydurulduğu ve gerçekte isminin "VANİR" olduğu ile ilgili açıklamaları İhlas Haber Ajansı (İHA) tarafından 27 Temmuz 2016 Çarşamba günü haber olarak dünyaya duyuruldu.

.........................................................................................................................................
                                        Milliyet Gazetesi
.............................................................................................................................................

                                          Mynet İnternet sitesi
............................................................................................................................................................

                                                               Ekspres Gazetesi