31 Temmuz 2016 Pazar

SARKEOLOG FATİH ERHAN, ATHENA MAGARSİYA TAPINAĞI'NI BULDU MU?






-Çukurova Yüreğir Ovası güneyi deniz kıyısında ve tarihi fenar yakınındaki tepelik alanın isminin 16. yüzyıl  Kanuni dönemi Osmanlı Arşiv Tapu defterlerinde VANİR olduğunu MAGARSUS isimli antik kent isminin de "Uydurma" olduğu gündeme geldi.  
-Basında gündeme gelen tartışmalardan sonra  MAGARSUS antik kent kazı sorumlusu sayın Fatih ERHAN'ın 14 Nisan 2016 tarihinde basına yansıyan açıklandı
.....................................



MAGARSUS’TA HEYECANLI BEKLEYİŞ
IHA
10 Nisan 2016 - 13:18
·         Milliyet.com.tr

Adana’nın Karataş ilçesinde kazı çalışmalarının hızla devam ettiği Magarsus Antik Tiyatrosu, turizme çok ciddi katkılar sağlayacak ‘ören yeri’ statüsü almaya hazırlanıyor. Titizlikle sürdürülen çalışmalar tamamlandıktan sonra tarih fışkıran bölgedeki diğer alanların kazılması planlanıyor.
Tarihi M.Ö. 5 ve 4. yüzyıllara dayanan Magarsus Antik Kenti’nde Kültür ve 
Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Adana Müze Müdürlüğü başkanlığında 2013 yılında başlayan kazılar, hız kesmeden devam ediyor. Topraklarından tarih fışkıran Karataş’taki antik Magarsus’ta sürdürülen çalışmalarda tiyatronun oturma basamaklarındaki çalışmalar neredeyse tamamlandı. Orkestra ve sahne binasındaki kazıların da tamamlanmasıyla restorasyon ve konservasyon çalışmaları gerçekleştirilecek.
Antik tiyatroda incelemelerde bulunan Adana İl Kültür ve Turizm Müdürü Sabri Tari, Adana Müze Müdürü Nedim Dervişoğlu ve Kazı Danışmanı Dr. Fatih Erhan, çalışmalar hakkında bilgiler aktardı. İl Kültür ve Turizm Müdürü Sabri Tari, çalışmalar tamamlandıktan sonra karşılama ünitesi yapılacağını ve ören yeri statüsü için gerekli başvuruları gerçekleştireceklerini açıkladı. Ören yeri statüsünün bölgenin kalkınmasıyla birlikte kültür ve turizme katkı sağlayacağını kaydeden Tari, “Deniz, kum, güneş ve kültürle birleştiği bir bölgedeyiz. Başvurumuzun kabul edileceğine inanıyoruz. Çünkü bölge, potansiyel olarak bir nevi açık hava müzesi konumunda. Şu anda lokal bir şekilde sadece antik tiyatroda çalışma yapıyoruz ancak kazı alanı genişleyecek. Valilik olarak hazırladığımız stratejik planda 2017 ve sonrasında bu bölgenin turizm hareketliğinin artmasını öngörüyoruz. Ören yeri statüsüyle birlikte belki 
Efes, Side, Manavgat kadar olmayabilir ama iç turizmde çok ciddi hareketlilik olacağına inanıyoruz” diye konuştu.

“TURİZM AÇISINDAN ÖNEMLİ BİR DURUM”

Kazı Danışmanı Dr. Fatih Erhan ise yön levhalarının yapıldığını, karşılaşma ünitesi çalışmalarının da bu yıl içerisinde tamamlanacağını vurgulayarak, “Kentte yapılan bu bilimsel çalışmaları kurumsallaştırma yönünde atılmış çok büyük bir adım. Ören yeri statüsü kazandıktan sonra turizm açısından ultra önemli bir durum. Özellikle kazı açısından önemli katkı sağlayacak. Çünkü halihazırda Magarsus kentinde şuan toprak üzerinde bile tespiti yapılmış tiyatro dışında 
Athena Magarsia Tapınağı, stadion, sarnıçlar, hamamlar, Ortaçağ kalesi ve oldukça devasa bir kent suru kalıntıları toprak yüzeyinde görülüyor” dedi.

MAGARSUS ANTİK KENTİNİN TARİHİ

Antik Magarsus’un tarihi hakkında da bilgiler aktaran Dr. Erhan, şöyle devam etti:
“İlk başta Yunanlar’ın hakimiyetinin görüldüğü kent bir dönem Pers yönetiminde kalmış. Büyük İskender 330 yılında İssos’ta Pers kralını yenerek bölgeye hakim oluyor. M.S. 2’nci yüzyılda yaşamış olan antik coğrafyacı Arianos’un aktardığına göre; Büyük İskender bölgeye geldiği zaman hemen bulunduğumuz alanın kuzeyindeki alandan akan 
Ceyhan Nehri’nin üzerine bir köprü inşa ettirip önce Magarsus kentine geldiği, antik tiyatronun 200 metre kuzeyindeki Athena Magarsia Tapınağı’nı ziyaret ettiği, sunularda bulunduğu, daha sonra kentin efsanevi kent kurucusu Anflakos’un mezarını ziyaret ettiği, sonra da buraya çok yakın olan Mallos’a geçtiği aktarılır. Şu ana kadar yapılan araştırmalara göre kentin tarihi bundan sonra Selekos Krallığı hakimiyetinde kalmış. Daha sonra da Roma denetimine girmiştir. Roma denetimi bölgede M.S. 260 yılına kadar devam etmiş, ardından Doğu Roma İmparatorluğu bölgede hakimiyete başlamış. 4 ve 7. yüzyıllar arasında Bizans hakimiyeti, 8 ve 10. yüzyılda İslami seferlerle Abbasi dönemi yaşanmış. 10. yüzyıldan itibaren tekrar Bizans hakimiyeti başlamış fakat 12, 13, 14. yüzyıllarda Memluk hakimiyeti ortaya konulmuş. Daha sonra 15. yüzyılda Osmanlı’ya bağlı Ramazanoğlu Beyliği hakimiyetini görüyoruz. Daha sonra da doğrudan Osmanlı’ya bağlanıyor ve günümüze kadar tarihsel süreci geliyor.”
.............................................................................................
                                                                            1




..............................................................................................................................................................

                           MAGARSUS ANTİK KENTİNİN İSMİ "VANİR" Mİ? 

 


                        Tarihçi Cezmi YURTSEVER, Vanir harabe şehri ile ilgili belgeyi gösteriyor. 
                                1572 Tarihli       Osmanlı Tapu Defterinde Vanir Şehri ile ilgili yazılı olanlar 

Tarihçi Yılmaz Kurt, Çukurova Tarihi ile ilgili olarak  16. yüzyıl Osmanlı dönemi Arşiv belge ve defterlerinin  çevirisi ve yayınlarını yaparak bölge tarihinin karanlıkta kalan kaynaklarının aydınlanmasına büyük katkılar sağlıyor. Adana Sancağı'nın 1525, 1547, 1572 yıllarına ait Tapu-Tahrir defterlerinin de Türk Tarih kurumu tarafından yayınlanması ve bilgilerin kamuoyu ile paylaşılması önemli bir olay. Bütün bu çalışmalarından dolayı sayın Prof.Dr.Yılmaz Kurt'a teşekkürü hak etmiştir.
    Ancak sayın Kurt, 1572 tarihli Adana Sancak Tapu Defterinin okunması esnasında o yıllarda Yüreğir'e bağlı olan mezra ve köy  isimlerinin okunmasında  "Vanir şehri" kelimesini "Vanir nehri" okumasından dolayı bilmeyerek bir yanlış okumaya imza atmış olmasına rağmen aynı belgenin dikkati okunması sonucu  bilim dünyasının MAGARSUS olarak bildiği antik şehrin isminin gerçekte VANİR olduğu gerçeğinin de ortaya çıkmasını sağlamıştır.
    Adı geçen 1572 tarihli defterde Yılmaz Kurt'un Vanir ile ilgili çevirisi:
   "Mezburlar Yüreğir Nahiyesinde Vanir nam viran nehir kurbunda Od Kalesi demekle maruf iskeleye bazı evkatte  küffar gemileri çıkub ..." (Bak. Yılmaz Kurt, 1572 Tarihli Adana Sancağı Mufassal  Defteri,Ankara-2005, s. 127)
      AYNI BELGENİN DOĞRU OKUNMASI
     Adı geçen belgenin doğru okunması sonucudur:"Mezburlar Yüreğir Nahiyesinde Vanir nam viran şehirkurbunda Od Kalesi demekle maruf iskeleye bazı evkatte  küffar gemileri çıkub ..."
    Günümüz Türkçesine çevrilmesidir. "Bahsedilenler Yüreğir Nahiyesinde Vanir ismindeki   harabe şehir  yakınında ATEŞ KALESİ (Od Kalesi) demekle bilinen iskeleye bazı zamanlarda kafir gemileri çıkıp..."
   
    Yüreğir Ovasında ve deniz kıyısında  Piri Reis'in haritalarında da bahsedilen OD KALESİ,  sahildeki tepe üzerinde ışık saçan deniz fenerinden isim almıştır. Kalenin önünde antik Kilikya'nın en işlek deniz limanı kalıntıları vardır. Od Kalesi yanındaki harabe şehrin isminin VANİR olduğu Osmanlı'nın 1572 tarihli Adana Sancak Defterine de yazılmıştır.  Osmanlı Arşivinde bulunan 1525,1530,1547 yıllarında tutular Tapu defterleri ve Vanir ile ilgili valilik yazışma belgelerinde de bilgiler vardır.
    Vaner şehri, arkeoloji ve bilim dünyasına  yanlış isim tanımlaması yapılarak MAGARSUS olarak açıklanmıştır.  Görüştüğüm arkeologlar ve yöre tarihine ilgi duyanlar da MAGARSUS ismini doğrulayan her hangi bir belgenin  bulunmadığını, konunun tartışmalı olduğu görüşlerini açıklıyorlar.
     KÜLTÜR BAKANLIĞI, ADANA VALİLİĞİ, ADANA KÜLTÜR MÜDÜRLÜĞÜ VE ARKEOLOJİ DÜNYASINA ÇAĞRIMDIR

     Batılı orientalistler ve arkeologların "tahmini" uydurma görüşlerine dayanılarak Karataş deniz sahilinde ve fener yakınında bulunan kale ve çevresindeki harabelik şehre MAGARSUS ismi verilmiş, günümüze kadar da  bu isimle tanıtımlar yapılmıştır. Son yıllarda MAGARSUS Antik KENT TİYATRO kazıları devam eder ve bu tarihi şehrin gerçekleri gün ışığına çıkarılırken kimliğine esas olan MAGARSUS isminin en kısa zamanda değiştirilmesi gerekmektedir. Bu konuda  KÜLTÜR BAKANLIĞI, ADANA VALİLİ, ARKELOJİ VE BİLİM DÜNYASININ  çalışmalar başlatarak gerçekleri bilim dünyası ile paylaşmaları gerekmektedir.   Cezmi YURTSEVER, Tarihçi ,22 Temmuz 2016,Cuma
.............................................................................................................................................................




                               Sayın Tarihçi Yılmaz Kurt'un çevirisinde  Vanir nehri çevirisi

                                                1572 tarihli Adana Sancak Defteri yayını. 

30 Temmuz 2016 Cumartesi

"UYDURMA" MAGARSUS ANTİK KENT İSMİ TARİHİ PARA KOLLEKSİYİONLARINDA BİLE GEÇMİYOR.

                                         

                                         Tarihi ismi ile Kilikya olarak da bilinen bölgedeki Antik kentler içinde gösterilen MAGARSUS ismi ile basılmış paralar, Konu ile ilgilenen çevcrelerde bir anlam ifade etmiyor.
                                         -Çünkü Kilikya'da MAGARSUS ismi para basılan bir antik kent yok sayılıyor.
                                          -Tarihçi Cezmi YURTSEVER, günümüzde KARATAŞ yakınlarındaki tepelik alanda bulunan harabe şehir kalıntısının asıl isminin de VANİR olduğunu Osmanlı belgelerini kaynak göstererek açıklıyor.
                 -Magarsus antik kentinin "uydurma" olduğu görüşleri kamuoyunda tartışılıyor.
                                          Kilikya'nın Para basılan kent isim listesidir.


29 Temmuz 2016 Cuma

İŞTE MAGARSUS İSMİNİ "UYDURAN" ERMENİ PAPAZ ALİSHAN LEON

   


     Günümüzde Karataş sınırları içinde bulunan tarihi MAGARSUS antik ismi ile de tanımlanan arkeolojik şehir ile ilgili olarak yapılan araştırmalarda ilginç bilgilere ulaşılmıştır.
Osmanlı'nın son döneminde ve 19.yy sonlarında MAGARSUS Antik kenti ile ilgili arkeolojik kazı çalışmaları ve bilgilere yer veren kişi Ermeni papaz Leon Alishan'dır.  İtalya'nın Venedik şehri yakınlarındaki Ermeni MEKHİTARİEST Manastırı'nın önde gelen rahiplerinden olan  ALİSHAN, Adana'ya gelmiş, bölgenin tarih ve coğrafyası hakkında bilgiler toplamıştır. Elde ettiği bilgileri 1899 yılında  "SİSSOUAN,-ARMENO-CİLİCİE" adıyla yayınlamıştır.
İlginç olanı ise Alishan, adı geçen çalışmasında Karataş yakınlarındaki MAGARSUS olarak isimlendirdiği antik kent hakkında harita üzerinde bilgiler de vermiştir. Şehirdeki tiyatro, tapınak ve sur duvarları adı geçen haritada görülmektedir.
Alishan, adı geçen tarihi şehre MAGARSUS ismini verirken aynı zamanda İskenderun Körfezine de ERMENİSTAN KÖRFEZİ diye isim verecek kadar "hayali Ermenistan" davası peşinde koşan bir papazdır. Aynı zamanda tarih meraklısı, arkeolog ve de kitap yazarıdır.

Tarihçi Cezmi YURTSEVER, Batılı çevrelerin Ermenilerin MAGARSUS ismini verdiği antik kent ile ilgili görüşlere kuşku ile bakmış. Osmanlı Arşivinden elde ettiği belgelere göre adı geçen antik kentinin VANER olduğu görüşlerini açıklamış, olayı bütün yönleri kamuoyunda tartışmaya açmıştır. 
..........................................................................................................................
ALİSHAN'IN "KİLİKYA ERMENİSTANI" İSİMLİ KİTABINDAKİ  BİLGİLER VE BELGELER 










...........................................................................................................................................

TARİHÇİ CEZMİ YURTSEVER'İN "UYDURMA" VANER ŞEHİR İSMİNİN GERÇEKTE "VANİR"Olması ile ilgili Osmanlı Arşiv Belgelerini Açıklaması 

 


                        Tarihçi Cezmi YURTSEVER, Vanir harabe şehri ile ilgili belgeyi gösteriyor. 
                                1572 Tarihli       Osmanlı Tapu Defterinde Vanir Şehri ile ilgili yazılı olanlar 

Tarihçi Yılmaz Kurt, Çukurova Tarihi ile ilgili olarak  16. yüzyıl Osmanlı dönemi Arşiv belge ve defterlerinin  çevirisi ve yayınlarını yaparak bölge tarihinin karanlıkta kalan kaynaklarının aydınlanmasına büyük katkılar sağlıyor. Adana Sancağı'nın 1525, 1547, 1572 yıllarına ait Tapu-Tahrir defterlerinin de Türk Tarih kurumu tarafından yayınlanması ve bilgilerin kamuoyu ile paylaşılması önemli bir olay. Bütün bu çalışmalarından dolayı sayın Prof.Dr.Yılmaz Kurt'a teşekkürü hak etmiştir.
    Ancak sayın Kurt, 1572 tarihli Adana Sancak Tapu Defterinin okunması esnasında o yıllarda Yüreğir'e bağlı olan mezra ve köy  isimlerinin okunmasında  "Vanir şehri" kelimesini "Vanir nehri" okumasından dolayı bilmeyerek bir yanlış okumaya imza atmış olmasına rağmen aynı belgenin dikkati okunması sonucu  bilim dünyasının MAGARSUS olarak bildiği antik şehrin isminin gerçekte VANİR olduğu gerçeğinin de ortaya çıkmasını sağlamıştır.
    Adı geçen 1572 tarihli defterde Yılmaz Kurt'un Vanir ile ilgili çevirisi:
   "Mezburlar Yüreğir Nahiyesinde Vanir nam viran nehir kurbunda Od Kalesi demekle maruf iskeleye bazı evkatte  küffar gemileri çıkub ..." (Bak. Yılmaz Kurt, 1572 Tarihli Adana Sancağı Mufassal  Defteri,Ankara-2005, s. 127)
      AYNI BELGENİN DOĞRU OKUNMASI
     Adı geçen belgenin doğru okunması sonucudur:"Mezburlar Yüreğir Nahiyesinde Vanir nam viran şehirkurbunda Od Kalesi demekle maruf iskeleye bazı evkatte  küffar gemileri çıkub ..."
    Günümüz Türkçesine çevrilmesidir. "Bahsedilenler Yüreğir Nahiyesinde Vanir ismindeki   harabe şehir  yakınında ATEŞ KALESİ (Od Kalesi) demekle bilinen iskeleye bazı zamanlarda kafir gemileri çıkıp..."
   
    Yüreğir Ovasında ve deniz kıyısında  Piri Reis'in haritalarında da bahsedilen OD KALESİ,  sahildeki tepe üzerinde ışık saçan deniz fenerinden isim almıştır. Kalenin önünde antik Kilikya'nın en işlek deniz limanı kalıntıları vardır. Od Kalesi yanındaki harabe şehrin isminin VANİR olduğu Osmanlı'nın 1572 tarihli Adana Sancak Defterine de yazılmıştır.  Osmanlı Arşivinde bulunan 1525,1530,1547 yıllarında tutular Tapu defterleri ve Vanir ile ilgili valilik yazışma belgelerinde de bilgiler vardır.
    Vaner şehri, arkeoloji ve bilim dünyasına  yanlış isim tanımlaması yapılarak MAGARSUS olarak açıklanmıştır.  Görüştüğüm arkeologlar ve yöre tarihine ilgi duyanlar da MAGARSUS ismini doğrulayan her hangi bir belgenin  bulunmadığını, konunun tartışmalı olduğu görüşlerini açıklıyorlar.
     KÜLTÜR BAKANLIĞI, ADANA VALİLİĞİ, ADANA KÜLTÜR MÜDÜRLÜĞÜ VE ARKEOLOJİ DÜNYASINA ÇAĞRIMDIR

     Batılı orientalistler ve arkeologların "tahmini" uydurma görüşlerine dayanılarak Karataş deniz sahilinde ve fener yakınında bulunan kale ve çevresindeki harabelik şehre MAGARSUS ismi verilmiş, günümüze kadar da  bu isimle tanıtımlar yapılmıştır. Son yıllarda MAGARSUS Antik KENT TİYATRO kazıları devam eder ve bu tarihi şehrin gerçekleri gün ışığına çıkarılırken kimliğine esas olan MAGARSUS isminin en kısa zamanda değiştirilmesi gerekmektedir. Bu konuda  KÜLTÜR BAKANLIĞI, ADANA VALİLİ, ARKELOJİ VE BİLİM DÜNYASININ  çalışmalar başlatarak gerçekleri bilim dünyası ile paylaşmaları gerekmektedir.   Cezmi YURTSEVER, Tarihçi ,22 Temmuz 2016,Cuma
.............................................................................................................................................................




                               Sayın Tarihçi Yılmaz Kurt'un çevirisinde  Vanir nehri çevirisi

                                                1572 tarihli Adana Sancak Defteri yayını. 

28 Temmuz 2016 Perşembe

MAGARSUS KAZI HEYETİ LÜTFEN TANITIM LEVHASINDAKİ "OSMANLI HAMAMI" YAZISINI KALDIRINIZ

                                           
                                             "Uydurma" MAGARSUS antik kenti kazı merkezindeki tanıtım levhasında OSMANLI HAMAMI yazısı 
...................................................................................................................................................


Tarihi belge ve bilgilerin doğrulamadığı, ancak Osmanlı'nın son döneminde Almanların uydurduğu MAGARSUS antik kent isminin yansıdığı Adana Karataş'taki antik kent kazı çalışmalarının yapıldığı alanla Kültür Bakanlığı ve Adana Valiliği adına bir tanıtım levhası var.
Adı geçen levhaya dikkatle bakınca antik kentin orta yerinde kırmızı  renkli yazı ile OSMANLI HAMAMI yazısı yerleştirilmiş. Bu açıklamanın gerekçesi olarak adı geçen antik kent merkezinde Osmanlı döneminde bir hamam kalıntısının olması lazım. Ve bu kalıntının da tarihi eserler tespit uzmanlarınca yapılması, fotoğraflanması, bilimsel açıklanması gerekir
.
ANTİK KENTTE OSMANLI HAMAMININ OLMASI MÜMKÜN DEĞİL!


   Oysa, Karataş'ta tarihi OD KALESİ'nin bulunduğu yerde  Kanuni sultan Süleyman dönemine ait Adana Tapu defterlerinde VANİR ismindeki harabe şehir hakkında kayıtlar vardır.
Piri Reis'in 1520'li yıllarda çizdiği Adana haritasında deniz kıyısındaki OD KALESİ için "harabe şehir" açıklaması yapılmıştır.
Osmanlı Adana Sancağı ve bu arada Yüreğir Ovası'nın deniz kıyısında bulunan coğrafyayı 1516-1922 yılları arasında idare etmiştir. Osmanlı Arşivinde bulunan yaklaşık 200 milyon belge içinden Karataş Od Kalesi veya VANİR harabe şehirde yerleşim (iskan) hareketi ile ilgili bilgiler yoktur. Sadece belgelerde "harabe şehir, harabelik mezra" açıklamalarına yer verilmiştir. Osmanlı kendi idaresine aldığı topraklarda kendine özgü şehir hayatını canlandırır. Öncelikle şehir merkezinde bir cami ve çevresinde onu tamamlayan yapılar medrese, han, hamam, çarşı, ev  olması lazım. 1516 yılından 1922 yılına gelinceye kadar VANİR  harabe şehri sessiz ve bütün sırlarını koynunda barındıran bir yerdir.

    Adı geçen VANİR antik kentinde bir Osmanlı hamamının olması da mümkün değildir. Bu bilgiler ışığında "Uydurma" MAGARSUS antik kent kazısı yapanlar lütfen hatalı bilgilere yer verilen tanıtım levhasını değiştiriniz. 






magarsus tartışmaları dünyanın gündeminde


                               Tarihçi Cezmi YURTSEVER'in Karataş'taki antik kentin isminin MAGARSUS olduğunun uydurulduğu ve gerçekte isminin "VANİR" olduğu ile ilgili açıklamaları İhlas Haber Ajansı (İHA) tarafından 27 Temmuz 2016 Çarşamba günü haber olarak dünyaya duyuruldu.

.........................................................................................................................................
                                        Milliyet Gazetesi
.............................................................................................................................................

                                          Mynet İnternet sitesi
............................................................................................................................................................

                                                               Ekspres Gazetesi

27 Temmuz 2016 Çarşamba

ARKEOLOG FATİH GÜLŞEN'DEN MAGARSUS TARTIŞMASINA CEVAP YAZISIDIR

                                         
                                          VANİR KENTİNDEKİ TARİHİ TİYATRO
 
Çukurova Arkeolojisi üzerinde yaptığı bilimsel araştırmalar ve kazılarla tanınan sayın Fatih GÜLŞEN, Cezmi YURTSEVER'in  "Uydurma MAGARSUS Antik kentin gerçek isminin VANİR" olduğu görüşlerine cevap yazmıştır.
Sayın Fatih Gülşen'in cevabını aynen yayınlıyoruz:

"FATİH GÜLŞEN

    Cezmi bey keşke bu çalışmayı sayfamda paylaşmadan ve hatta hiç yayınlamadan önce sizi misafir etseydik ve çalışmalarınızı okuma fırsatı bulabilsek çok daha iyi olacakmış. Öncelikle çalışmalarınıza ve emeklerinize sağlık. Malumunuz bu konunun tartışma yeri tabiki burası değil ama madem konu tarafınızca buraya taşınmış durumu buradan çok kısaca özetlemek gerekirse bugün ismi Karataş olan bu yerleşimin yaklaşık 1500 yılları civarındaki ismi Vanir, İ.Ö. 4 yy. sonlarındaki ( yani günümüzden yaklaşık 2400 yıl önceki ismi) ise Hellence Magarsus'dur. Kent Magarsus ismini yerleşimin içinde kalıntıları tespit edilmiş olan ünlü Athena tapınağındaki Athena Magarsia rahibelerinden almaktadır. Bu isim kentteki yazıtlarda da okunduğu gibi kentin bastırmış olduğu sikkelerde (metal paralarda) da okunabilmektedir. Kentin daha daha önceki ismi ise arkeolog ve özellikle de eski çağ dilleri bilimleriyle uğraşan meslektaşlarımızın ön gördüğü üzere Hititçe (günümüzden yaklaşık 4000-3200 yıl önce) Marlos olduğu düşünülmektedir. Hititçe Marlos ana tanrıçanın gölü anlamına gelmektedir. Tıpkı bu gün halen bu bölgede bol miktarda bulunan lagünler, göletler vs. olduğu gibi. Yerli ve yabancı konunun uzmanı pek çok bilim insanı bu çalışmaları sürdürmekte ve okunan tüm bu eski çağ yazıtları yayınlanmaktadır. Tarih boyunca tüm dünya ülkelerindeki bir çok kentin isminin defalarca değişmesi gibi bu gün adı karataş olan bu güzel ilçemizin adı belki 500-600 yıl sonra başka bir isimle tekrar ve takrar değişebilecektir. Tarih boyunca kentlerin isimleri, bu isimlerin kökleri, bu köklerin ve isimlerin anlamları, bu anlamların nereden ve nasıl kazanıldıkları vs vs....... gibi bir çok konu Eski Çağ Dilleri Bilimleri Uzmanları ile Arkeologların çalışma alanlarından bazılarıdır. 2. bir husus olan Ceyhan nehrinin misis'den başlayarak tek ya da 2 kol üzerinden akması durumu ise yine bu konuda da jeologların, jeo fizikçi uzmanların çalışmaları gösteriyor ki tarihte hangi dönemlerde Ceyhan nehri taşmıştır, hangi tarihlerde güzargahları değişmiştir, yüzyıllara göre yağış durumları ve nehrin bu yağışlardan etkilenmesi süreci ve antik depremlerin yılları ve yine bu yıllardaki taşkınlar etraflıca çalışılmış konular içindedir ve uzmanlar her geçen gün yeni buluntuları zaten bilimsel yayınlarda sonuçları paylaşmaktadır.

      SADETE GELECEK OLURSAK KISACASI Buradan Kültür Bakanlığı'na, Valiliğe, Üniversitelere ve bilimum kurumlara çağrı yapacak acil bir durum yoktur. Hassasiyetiniz için teşekkür eder bu güzel çalışmalarınızda başarılarınızın devamını dilerim. Emeklerinize sağlık. Saygı ve selamlarımla...

"MAGARSUS" UYDURMA ARKEOLOJİK ANTİK KENT TARTIŞMASI DÜNYANIN GÜNDEMİNDE

                               Tarihçi Cezmi YURTSEVER, Magarsus antik kentinin kayıp şehir Vanir olduğu ile ilgili açıklamaları İHA tarafından 27 Temmuz 2016 tarihinde kamuoyunun gündemine sunulmuştur.  Konu ile ilgili haber metnidir:
....................................................................................................................................................................
 Tarihçi Yurtsever, Magarsus Antik Kenti'nin kayıp şehir 'Vanir' olduğunu iddia etti
Araştırmacı Tarihçi Cezmi Yurtsever, Adana'nın Karataş ilçesindeki Magarsus Antik Kenti'nin kayıp şehir 'Vanir' olduğunu ileri sürdü.
Araştırmacı Tarihçi Cezmi Yurtsever, Adana'nın Karataş ilçesindeki Magarsus Antik Kenti'nin kayıp şehir 'Vanir' olduğunu ileri sürdü.

Yurtsever, Osmanlı arşivinde Çukurova tarihi ile ilgili belge araştırma çalışmaları esnasında Kanuni Sultan Süleyman Dönemi Adana tapu defterlerinde Yüreğir Ovasında ve deniz kıyısında 'Vanir' isminde bir mezra ve aynı yerde harabe şehir ile ilgili kısa açıklamaların yer aldığını belirtti. Yurtsever, "1572 tarihli Adana tapu defterinin 49-a. sayfasında 'Yüreğir Nahiyesinde Vanir isminde harabe şehir yakınında Od Kalesi demekle bilinen iskeleye bazı zamanlarda küffar gemileri çıkıp' bilgilerini elde ettikten sonra bahsi geçen Vanir şehrini arama çalışmalarına başladım" dedi.

Piri Reis'in 1520'li yıllarda yazdığı ve asıl örneğini Kanuni Sultan Süleyman'a sunduğu dünya coğrafyası ve denizler, limanlar hakkında bilgiler veren Kitab-ı Bahriye'sinde, Akdeniz kıyısında Adana'ya bağlı Çukurova'nın deniz sahilinde Karataş ilçesinin batısında deniz fenerinin bulunduğu şehrin isminin Od Kalesi olduğunu öğrendiğini belirten Yurtsever, "Günümüzde ise adı geçen Od Kalesi veya deniz fenerinin bulunduğu tepelik alandaki antik şehrin ismi 'Magarsus' olarak biliniyor. Bilimsel tanıtım çalışmalarında da Magarsus ismi ile tanıtılıyor. Arkeoloji kaynaklarında Magarsus olarak bilinen tarihi şehrin gerçekte Vanir olduğu ile ilgili bilgileri tartışmak istediğim tarihçi ve arkeologlar şaşırdılar ve susmayı tercih ettiler" diye konuştu.

Alman asıllı Kiepert'in Adana haritasında, Karataş yakınlarındaki deniz fenerinin bulunduğu yerdeki tarihi şehrin Magarsus olarak isimlendirildiğini öğrendiğini söyleyen Cezmi Yurtsever, şunları kaydetti:

"Aslında Alman haritacı Kiepert'in Magarsus tanımlaması Çukurova'yı Küçük Ermenistan olarak görmek isteyenlerin desteklediği bir düşüncenin de hayata geçirilmesi idi. Nitekim Ermeni asıllı Alishan'ın 1890'lı yıllarda yazdığı "Sis ve Kilikya Ermenistan" kitabında Küçük Ermenistan'da Magarsus antik kent planlarının da yayınlandığını gördüm. Osmanlı'nın son döneminde Batılı orientalistlerin ve arkeologların kendi siyasi düşüncelerine göre şekillendirdiği coğrafi yer isimleri, antik kent kimliği çalışmalarının bir parçası olarak gündeme getirilen Magarsus antik kent ismi bilimsel yayınlardan silinmelidir."

26 Temmuz 2016 Salı

ALMAN HARİTACI KİEPERT'İN KARATAŞ'TA "MAGARSUS" UYDURMASI

   
                                       Kiepert'in  1916 tarihli haritasında MAGARSUS antik kentinin gösterilmesi



                                                                           ..



     Osmanlı'nın son döneminde Almanya ile olan yakın dostluk ilişkileri, askeri, ekonomik, ticari, askeri ve stratejik alanlara da yansıdı. Alman haritacı Kiepert, 1856,1872,1916 yıllarında Osmanlı coğrafyasının ayrıntılı haritalarını hazırladı.
Alman haritacı Kiepert'in hazırlamış olduğu haritalarda ince bir ayrıntı göze çarpıyor: Ceyhan nehri Çukurova'ya indiğinde Yüreğir Ovasında iki kısma ayrılıyor. Bir kol Karataş'ın kuzeyindeki Bebeli köyü yakınlarında denize ulaşıyor. Diğer kol ise  Yüreğir Ovasına girerek, Karataş'ın kuzey sahilinden, tarihi harabe şehrin kuzey sahilinden Akyatan'dan denize ulaşıyor. Yani koskoca Ceyhan nehri Çukurova'ya indiğinde Yüreğir ovasında iki ana koldan Akdeniz'e ulaştığı bilgili Kiepert'in haritalarına da yansıyor.
    Alman haritacının çizdiği Ardana haritasının 1916 baskısında Karataş yakınlarında tepedeki harabe şehrin bulunduğu yerde antik kentin isminin de  MAGARSUS ANTİOKHEİA AD PYRAMUM  yazılmış. Bu yazının anlamı ise "Pyramuis (Ceyhan) nehri kıyısında Magarsus Antiokheia" antik şehrinin bulunduğu kabul edilmiş.
    Osmanlı'nın kendi coğrafyasını tanıma, bilimsel araştırmalar yapma, arkeolojik yaparak bu coğrafyanın erken dönem tarihini aydınlatma gibi bir ilmi düşüncesi, planlaması, çalışması olmadığı için, ister istemez Almanların yörüngesinde sürdürülen coğrafya ve arkeolojik araştırmalar sonucu Kiepert haritasında da görüldüğü gibi Ceyhan nehri Yüreğir Ovasında iki parçaya ayrılıyor. Batıya açılan kolu kıyısında, tepelik alandaki harabelik şehir yerinde MAGARSUS şehrinin bulunduğu bilgilerine yer veriliyor.

................................................................



OSMANLI HARİTA MÜHENDİSİ YUSUF'UN ÇUKUROVA HARİTASINDA CEYHAN NEHRİNİN DURUMU

    Osmanlı Harita Mühendisi Yusuf Efendi'nin 1872 yılında çizimini gerçekleştirdiği Çukurova haritasında Ceyhan nehrinin Misis'ten sonra denize ulaştığı güzergah ayrıntılı olarak gösteriliyor. Ceyhan nehri bugünkü durumunu koruyor. Yani Ceyhan nehrinin iki kola ayrılarak Akdeniz'e ulaşması da mümkün değil.
     Yusuf'un çizdiği harita ışığında Alman haritacı Kiepert'in Ceyhan nehrinin Yüreğir ovasında iki kola ayrıldığı bilgisi doğru değil. Yani uydurma. 
    Bu belgeler ve bilgiler ışığında MAGARSUS antik kentinin de Karataş'ın batı sahilindeki tarihi harabe şehirde olduğu görüşleri doğru olamaz.
    Osmanlı Arşivinde Kanuni Sultan Süleyman dönemi Tapu defterlerinde  Yüreğir Ovası, Od Kalesi harabe şehrin isminin Vanir olduğu bilgileri ise yüzyıllardır hatırlanmayan uyumaya bırakılan bir gerçeği  bize hatırlatıyor.   Cezmi YURTSEVER, Tarihçi, 26 Temmuz 2016


........................................................................


 


                        Tarihçi Cezmi YURTSEVER, Vanir harabe şehri ile ilgili belgeyi gösteriyor. 
                                1572 Tarihli       Osmanlı Tapu Defterinde Vanir Şehri ile ilgili yazılı olanlar 

Tarihçi Yılmaz Kurt, Çukurova Tarihi ile ilgili olarak  16. yüzyıl Osmanlı dönemi Arşiv belge ve defterlerinin  çevirisi ve yayınlarını yaparak bölge tarihinin karanlıkta kalan kaynaklarının aydınlanmasına büyük katkılar sağlıyor. Adana Sancağı'nın 1525, 1547, 1572 yıllarına ait Tapu-Tahrir defterlerinin de Türk Tarih kurumu tarafından yayınlanması ve bilgilerin kamuoyu ile paylaşılması önemli bir olay. Bütün bu çalışmalarından dolayı sayın Prof.Dr.Yılmaz Kurt'a teşekkürü hak etmiştir.
    Ancak sayın Kurt, 1572 tarihli Adana Sancak Tapu Defterinin okunması esnasında o yıllarda Yüreğir'e bağlı olan mezra ve köy  isimlerinin okunmasında  "Vanir şehri" kelimesini "Vanir nehri" okumasından dolayı bilmeyerek bir yanlış okumaya imza atmış olmasına rağmen aynı belgenin dikkati okunması sonucu  bilim dünyasının MAGARSUS olarak bildiği antik şehrin isminin gerçekte VANİR olduğu gerçeğinin de ortaya çıkmasını sağlamıştır.
    Adı geçen 1572 tarihli defterde Yılmaz Kurt'un Vanir ile ilgili çevirisi:
   "Mezburlar Yüreğir Nahiyesinde Vanir nam viran nehir kurbunda Od Kalesi demekle maruf iskeleye bazı evkatte  küffar gemileri çıkub ..." (Bak. Yılmaz Kurt, 1572 Tarihli Adana Sancağı Mufassal  Defteri,Ankara-2005, s. 127)
      AYNI BELGENİN DOĞRU OKUNMASI
     Adı geçen belgenin doğru okunması sonucudur:"Mezburlar Yüreğir Nahiyesinde Vanir nam viran şehirkurbunda Od Kalesi demekle maruf iskeleye bazı evkatte  küffar gemileri çıkub ..."
    Günümüz Türkçesine çevrilmesidir. "Bahsedilenler Yüreğir Nahiyesinde Vanir ismindeki   harabe şehir  yakınında ATEŞ KALESİ (Od Kalesi) demekle bilinen iskeleye bazı zamanlarda kafir gemileri çıkıp..."
   
    Yüreğir Ovasında ve deniz kıyısında  Piri Reis'in haritalarında da bahsedilen OD KALESİ,  sahildeki tepe üzerinde ışık saçan deniz fenerinden isim almıştır. Kalenin önünde antik Kilikya'nın en işlek deniz limanı kalıntıları vardır. Od Kalesi yanındaki harabe şehrin isminin VANİR olduğu Osmanlı'nın 1572 tarihli Adana Sancak Defterine de yazılmıştır.  Osmanlı Arşivinde bulunan 1525,1530,1547 yıllarında tutular Tapu defterleri ve Vanir ile ilgili valilik yazışma belgelerinde de bilgiler vardır.
    Vaner şehri, arkeoloji ve bilim dünyasına  yanlış isim tanımlaması yapılarak MAGARSUS olarak açıklanmıştır.  Görüştüğüm arkeologlar ve yöre tarihine ilgi duyanlar da MAGARSUS ismini doğrulayan her hangi bir belgenin  bulunmadığını, konunun tartışmalı olduğu görüşlerini açıklıyorlar.
     KÜLTÜR BAKANLIĞI, ADANA VALİLİĞİ, ADANA KÜLTÜR MÜDÜRLÜĞÜ VE ARKEOLOJİ DÜNYASINA ÇAĞRIMDIR

     Batılı orientalistler ve arkeologların "tahmini" uydurma görüşlerine dayanılarak Karataş deniz sahilinde ve fener yakınında bulunan kale ve çevresindeki harabelik şehre MAGARSUS ismi verilmiş, günümüze kadar da  bu isimle tanıtımlar yapılmıştır. Son yıllarda MAGARSUS Antik KENT TİYATRO kazıları devam eder ve bu tarihi şehrin gerçekleri gün ışığına çıkarılırken kimliğine esas olan MAGARSUS isminin en kısa zamanda değiştirilmesi gerekmektedir. Bu konuda  KÜLTÜR BAKANLIĞI, ADANA VALİLİ, ARKELOJİ VE BİLİM DÜNYASININ  çalışmalar başlatarak gerçekleri bilim dünyası ile paylaşmaları gerekmektedir.   Cezmi YURTSEVER, Tarihçi ,22 Temmuz 2016,Cuma
.............................................................................................................................................................




                               Sayın Tarihçi Yılmaz Kurt'un çevirisinde  Vanir nehri çevirisi

                                                1572 tarihli Adana Sancak Defteri yayını